Bahrem Yıldız anısına,
“Dize şairi değil Bahrem Yıldız, dizelerde yoğunlaştırmıyor diyeceğini, şiirin tümüne yayıyor. Bütünlüklü bir şiirden yana olduğunu anlıyoruz ve bunu kısa dizelerle gerçekleştiriyor. Dizelerin sıralanışında yakaladığı ritmi şiirin bütününde sürdürüyor.” (Öner Yağcı)
Bahrem Yıldız, 7 Ocak 1947’de Daday İnciğez köyünde doğdu. İlkokulu Azdavay’da, ortaokulu Kastamonu’da ve liseyi de Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nde tamamladı. 1966 yılında Veteriner Fakültesine girdi. 12 Mart askeri yönetimi döneminde tutuklandı ve okulu bırakmak zorunda kaldı. Yaşamını maliyecilik yaparak sürdürdü. Toplumcu – gerçekçi çizgi doğrultusunda yazdığı şiirleri Eski ve Berfin Bahar gibi dergilerde yayımlandı. Bahrem Yıldız, 12/Mart/2020 tarihinde 73 yaşında hayata gözlerini yumdu.
2011 yılı Kasım ayında Kastamonu TV ekranlarında, Oktay Şenol le birlikte hazırladığımız Canlı yayın Gurbet Elçileri programına Kastamonulu Şair Bahrem Yıldız konuk olmuştu.
Gurbet Elçilerinin bu sayısının kaynağı, 2011 yılında yayınlanan Gurbet Elçileri programıdır.
68 kuşağı Bahrem Yıldız, 12 Mart döneminde DEVGENÇ davasından tutuklandı. Bahrem Yıldız O günleri şöyle anlatıyordu 2011 yılındaki programda.
Bahrem Yıldız – 12 Martta DEVGENÇ davasından tutuklandım. 1 yıl kaldım. Okuldan da ayrılmak zorunda kaldım. Son sınıftan ayrıldım Veteriner Fakültesinden. Ve hala diyorum ben 68 liyim.. Bu benim içinde bir onurdur. 68 kuşağı apayrı bir kuşak. 68 liyim, herkes 68 liyim diyor ama 68’li olmak o kadarda basit değil. Anti emperyalist olacaksın, sömürü sistemine karşı çıkacaksın, emek odaklı olacaksın. Bir sürü özelliği var.
Sepetçioğlu Kastamonu halk oyunları denilince önemli bir yere sahip. Bahrem Yıldız Kastamonu’da geçen günlerinde Sepetçioğlu ekibinde yer aldı.
Bahrem Yıldız -. Kastamonu’da benim çocukluk arkadaşım rahmetli karayılanın oğlu Yılmaz. Öyle olunca da tabiki Sepetçioğlu. Ben Sepetçioğlunu Zeki abiden öğrendim. 1981’de Devrekani de Halk oyunları ebibini kurdum. 1982 yılında tayinim çıktı. Sonra o ekipten 2 kişi daha gidince ekip dağıldı. Malum bizden birileri ön ayak olur. Sonra devamı gelmeyince kaybolur gider. Şimdi elbiselerden bile eser yok. Üzüldüğüm (ağrıma giden) babamın bir kösteği vardı oda kayboldu gitti.
Oktay Şenol – Emekli olduktan sonra var mı öyle Kastamonu’ya gidiş geliş
Bahren Yıldız – Biz tipik bir Anadolu ailesiyiz. Çoluk çocuk bir arada. Benim 2 oğlum var. Biri gazeteci diğeride dersanede bilgisayar sistemcisi. Kızım var evli. Onlarda Ukrayna’da Kiev’de. Öyle olunca çok fazla gidemiyoruz Kastamonu’ya.
Oktay Şenol – Çocuklarınızın Kastamonu’ya ilgisi nasıl? Gidip gelme, Gururlanma?
Kastamonulu olmanın getirdiği bir gurur var tabi ki. Kastamonulu olmanın sana getirdiği bir zul yok. Yani ben şunu söyleyeyim. Bir il düşünüyorsunuz. Bir il görüyorsunuz savaşla hiçbir alakası olmamış. Çanakkale de ölmüş, Henüz Osmanlıya dahil olmamasına rağmen İstanbul’un Fethine katılmış. Kurtuluş savaşına geliyoruz, 16 -17 yaşındaki çocuklar Sakarya savaşına gönüllü yazılmış ve benim babamda aynı gönüllülerden. Benim ondan aldığım bilgilerde var. Ve bunları almamış Mustafa Kemal. “Olmaz” demiş. Çocukları orada kırdıramayız demiş. Büyük seferberliğin ilan edilişinde Büyük taarruzdan önce askere alınıyorlar ve bir çoğu geri dönmüyor. Henüz daha Sivas kongresi toplanmamış, Bizim Açıksöz gazetesi Mandaya hayır diyor. Sakarya savaşında ölenlerin çoğunluğu Kastamonulu. Çanakkale Savaşında 57. Alayın %80i Kastamonulu. Yani Atatürk’ün size ölmeyi emrediyorum dediği alayın çoğunluğu Kastamonulu. Şimdi böyle bir İlde, böyle bir toprakta yetişmiş hiç kimsenin ben Kastamonu’dan uzaklaşırım demesi mümkün değil.
Kastamonu – Bahrem Yıldız / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
Bahrem Yıldız, Kastamonu sevgisini, Kastamonu halkının Kurtuluş Savaşı Destanını şiirlerine taşıyan adeta şiirleride destan olan bir Kastamonu Sevdalısı. 10 Aralık 1919 günü yapılan ilk Kadın Mitinginin Bahrem Yıldız dizelerine yansımasını kendi ağzından dinleyelim.
Kastamonu Meydanda- Bahrem Yıldız / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
İl Kadın Mitingi Bildirisi – Levent Zihnioğlu / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
Anadoluyum, Yastayım, Hastayım. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu, tüm yaşanmışlıkların anısına Bahrem Yıldız dizeleri ile bakın nasıl can buluyor.
Anadoluyum – Bahrem Yıldız / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
Anadolu şiiri 2003 – 2004 yılında yazılmış. Bir diğer güncel şiiri ise Anneye mektup. “ Anneye mektup güncel ve değişen bir şey yok.” Diye söze devam ediyordu Bahrem Yıldız.
Bahrem Yıldız – Hala aynı acıları çekiyrouz. Hala aynı acıları yaşıyoruz. İnşallah değişir diyelim. Temenni bu. Gönül istiyor ki Türkiye’de insanlar huzur içinde, ağız tadıyla yaşasın. Askere giden çocukların peşinden düşünmeyelim. Acıları çekmeyelim. Ben kendi yaşantımdan biliyorum Anamın çektiği sıkıntıları. O zaman Televizyon yok, cep telefonu yok, telefon yok. Köyde telefon ne gezer. Sabahleyin radyoyu açıyor anam ben aranıyorum. İnanır mısınız çok ilginçtir bu. Ben yakalanmışım yakalandıktan 3 gün sonra hala arıyorlardı.
Annem – Bahrem Yıldız / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
Bahrem Yıldız – Bir DEVGENÇ davasından yakalandım. Bizde Örgüt falan yok ortada DEVGENÇ davası. 1 yıl 10 gün yattım ve ilk duruşmada tahliye oldum.
1971 yılı. Sıkıyönetimin ilk tutuklusu benim. Daha öncesinden ODTÜ olaylarından falan arkadaşlar var. Sıkıyönetimden sonra cezaevinin ilk ziyaretçisi benim.
Söz Kitaplarına geldiğinde kitap satışları söz konusu oluyor doğal olarak. Özellikle Toplumun bazı önemli kesimlerinde “Sanat Karın Doyurmuyor” algısı, kitap ve yazarların eserlerinin olması gereken yere gelemediği açıktı.
Levent Zihnioğlu – Şöyle bir şey var. Aslında eserler yıllar sonra değerleniyor. Mesela Ben çocukluğumdan hatırlıyorum. Yorgansız Hakkı Çavuş, İhsan Ozanoğlu hepsi sağdı. Kıymetini bilemedik.
Bahrem Yıldız – Yine Bilenler vardı. Mesela ben Yorgansız hakkı Çavuşun çocukluktan hatırladığım bir dizesi var. Bir toplantıda genç bir ozan, ozanlığa yeni adımını atmış bir çocuk, iki de bir lafa karışıyor, Yorgansız Hakkı gayet sakin eline alıyor bağlamasını ve diyor ki;
Karşıki yapıdan gelir keser sesi
Ustalar Meclisinde çıraklar keser sesi
Mesela Karayılanı iyi tanırdım. Yılmazla birlikte onların bahçesinde otururduk. Karayılan davul yapardı. Ben küçük bir Davul alırdım, Yılmaz da Zurna çalardı. Karayılan; “Ulan oğlum yine ortalığı berbat ettin. Ulan davulcunun oğlundan zurnacı olmaz” derdi. Büyük ustaydı. Sanatın ustasıydı! Sanatçı için Atatürk çok güzel şeyler söylemiş. Onu unutmasak yeter.
Oktay Şenol – İşte başkaları iki laf ediyor suratımız asılıyor. Sanatçı iki laf etti yüzümüz gülüyor. İşte aradaki fark bu.
Sanat ve sanatçıya verilen değer üzerine Irak savaşı için yazılmış Namlular Çiçek Açmaz diyerek yorumsuz sohbetimize devam edelim.
Söyleşi – Bahrem Yıldız, Levent Zihnioğlu, Oktay Şenol / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
2020 yılında 73 yaşında aramızdan ayrılan Bahrem Yıldız anısına hazırladığımız bu yazıyı İstiklal yolu şiiri ile tamamlıyoruz.
İstiklal Yolu – Bahrem Yıldız / Kastamonu TV Gurbet Elçileri Canlı yayın. Kasım 2011
ESERLERİ (Şiir):
Sevdalanmak (2003), Namlular Çiçek Açmaz Zulmün Elinde (2004), Üveyik Kanadı (2004), Sonsuza Rüzgârdı 68 (Öner Yağcı, Ahmet Nergiz, H. Hüseyin Yalvaç’la, 2004).